Bu arada Siauliau üniversitesi web sayfasında haberimiz çıkmış..
Şehir turuna meşhur bir saat kulesini görerek başladık. Büyük bir parkın ortasında. Üzerinde altından bir okçu heykeli var. Kulenin gölgesinin düştüğü yere rakamlar konulmuş. Kış saatine göre gayet de doğru gösteriyor.
Saat kulesi ve birazdan bahsedeceğim büyük katedral bir arada
Saat kulesinin yanından doğal fakat küçük bir gölün yanına indik. Haftasonu burası çok kalabalık olurmuş ama bizim gittiğimiz zamanda sadeceöğrenci grupları vardı. Gölün kenarında metalden bir tilki heykeli var. Bu heykeli buralı bir sanatçı yapmış ve hediye etmiş.
Göl çok güzel. Karşıdaki evler ise tam anlamıyla muhteşem. Özel mülkmüş.
Gölün kenarından ayrılıp büyük katedrale geldik.
Katedralin kulasi fırtınada yıkılmış. yeniden inşaa etmişler. Eskisinden kalan tepedeki haçı heykel gibi korumuşlar.
Burada da bir güneş saati var.
Katedralin bahçesindeki Sibiryalılara ait anıt mezar
Girişteki Hıristiyanlığa geçişi ifade eden anıt
Katedralden resimler
Burada vaktinde gerçekleşmiş terör saldırılarında ölenler için yapılmış anıt
Şehrin ortasında çok büyük bir yürüme yolu var. Acil durumlar haricinde kesinlikle araçların girilmesine izin verilmiyor. Burası eskiden çok aktifmiş yanlız büyük alışveriş merkezleri yapıldıktan sonra buraya ilgi azalmış. Bu ilgiyi tekrar toplayabilmek için türlü aktiviteler yapıyorlar. Bugun mesela konser vardı.
Kitap okumak için bir cafenin önü
Şehirde ortalıkta gezinen polise askere rastlayamazsınız. Hiç görünmüyorlar. Hem şehir çok sakin, hem de her tarafta kamera var. Masa başından takip ediyorlar. Polis merkezlerinden dışarı sadece trafik kazasında veya ihbarda çıkıyorlarmış. Gerçi bu kadar saygılı ve sabırlı şöförlerin olduğu bir trafikte kaza olacağına da pek ihtimal vermiyorum..
